Joel-Peter Witkin

one photographer: Joel-Peter Witkin

portrait from a tribute to genious

Bio: American photographer, born in 1939, studied sculpture, photography & art history at various universities, made researches about poetry - became Master of Fine Arts - In the army in vietnam he photographed accidents and suicides, he was always interested in corpes, spent most of his time in morgues.

Seeks for models by newspaper advertisements. Preferred models are listed below at main subject part.


At first sight: Shockingly weird, a very powerful attack to change public opinion.

Main subject: Dwarfs, transsexuals, hermaphrodites, physically deformed people, bearded women, women with tail, wings or horn, women with more than two nipples, disabled people, people with unnaturally big organs, dead bodies, dead born childs&fetus...


one photograph: "The Kiss, (Le Baiser) - New Mexico 1982" by Joel-Peter Witkin

Note that it is a real dead man head, bisected and composed by Witkin.


9 comments:

  1. Bu adamın işlerine bakmak pek hoşuma gitmese de, 'çığır' açan nitelikte tartışmalara öncülük ettiği kesin.

    ReplyDelete
  2. çığrından çıktığı da kesin. ben bu "itici, dışlanmış olanı ve hatta mümkünse görülmek dahi istenmeyeni sanatlaştırma" becerisine hayran kaldım.

    ReplyDelete
  3. Witkin için "görülmek dahi istenmeyeni sanatlaştırma" çabası umarım kişiliğinin derinliklerinde bir saplantı değildir ki nedense öyle olduğunu düşünüyorum.

    ReplyDelete
  4. bariz öyle bence. yeri gelmişken Marino Isola'dan bir alıntı vardı verdiğim linklerden birinde:

    "Gerçek sapıklık sonradan edinilmez, gerçek sapıklar öyle doğarlar, Joel-Peter Witkin doğuştan baştan çıkartıcı olarak dünyaya gelmiştir."

    ReplyDelete
  5. Kendisinin "Toplumdan atılmışı sevmek, bedeni hasar görmüşü sevmek, nefretle bakılanı sevmek" sözleri Marino Isola' yı bu yoruma götürmüş. Ama düşününce bunu doğuştan gelen bir sapıklığa bağlamak ne kadar doğru acaba? Sanatçının derinliklerine inebilmek bu kadar kolay olmamalı (mı acaba).

    ReplyDelete
  6. Bu adamın işlerini ilk gördüğümde ne düşünmem gerektiğini tam anlayamamış, düşüncelerimi kontrol altında tutamamıştım. Sadece bu bile elamanın amacına ulaştığını gösterebilir belki ama, o toparlanamayan düşünceler içerisinde 'Yani.. Tamam.. Fotoğraf.. Ama nebleyim...' gibi parça parça şüpheler de vardı. Bu düşünceleri 'şüphe' olarak adlandırmanın nedeni, işlerin "kolay bakılamayan" olması veya Witkin'in sapkın bir insan olması değil, fotoğraf anlayışımı bir kez daha gözden geçirmemin gerekliliğini farketmemdi.
    Bu gözden geçirme sürecinin sonunda ulaştığım sonucu sizlerle paylaşmaktan mutluluk duyarım:
    'Sadece fotoğraf için değil, diğer tüm sanat dallarında yaratıcının kişiliği gözardı edilmeli, yapıtın hissettirdiklerine odaklanılmalıdır. (Bir resmi, imzalayana bakmadan izlemek gibi..) Olamayacak, olursa batacak olanı da birilerinin göstermesi, görüntülenebilirliğini ispatlaması gerek. Ayrıca, yapıtları ruhumuzun taa derinliklerinde tartarken, yaratıcının kişisel özelliklerini göz önünde bulundurursak bakış açımızı oldukça sınırlamış oluruz. Zira hemen hepsi manyak.'

    Bir de sadece İngilizce değil Türkçe açıklama da istiyoruz. (Ben ve kendim.) Biz İngilizce okuduğumuzu anlamıyoruz çünkü.
    Teşekkürler Türkiye.

    ReplyDelete
  7. "zira hemen hepsi manyak." :))

    Bu arada dil konusu başka yerde de konuşuldu, müsait bir vakitte ilk 5 haftayı türkçeye çevireceğim, daha sonrakiler zaten ingilizce ve türkçe beraber olacak.

    ReplyDelete
  8. en asil duygunun insaniymis kendisi.

    ReplyDelete
  9. weawww O_o

    son fotograf muthis ama!

    ReplyDelete